16 Ağustos 2008 Cumartesi
Papatya
PAPATYA TARLASI
Bir papatya tarlası düşün..
ilkbahar ayı..
Ve sen, onun yanından geçen yolda yürüyorsun...
Ve o papatya tarlasında bir papatya dikkatini çeker..
Binlercesinden birisidir ama sen, onun yanına gidersin..
Onda seni çeken bir şeyler vardır..
O papatyayı olduğu yerden koparırsın..
Sadece senin olsun istersin, sadece senin..
Öleceğini düşünmeden. Ve gidersin o tarladan...
içindeki şiddetin durduramadığı bir bencillik ama bir o kadar
güzel ve
hapsedici.
işte bu TUTKU..
Yine o tarlanın kenarındaki yolda yürüyorsundur..
Yine milyonlarcası arasında bir tanesi seni çeker..
Yaklaşırsın, yanına gidersin o papatyanın..
Gözlerin başkasını görmez olur o an.
Onun için her şeyi yapmak istersin... Dokunmak istersin..
Dokunamazsın, orda, onunla ölmek istersin.
Ama birden hafif bir rüzgar eser ve bir başka güzel çiçek kokusu
gelir
burnuna.. Dayanamazsın onun kokusuna..
Unutturur her şeyi bir anda ve o kokunun geldiği yöne gidersin..
O papatya orda kalmıştır, yüreğinin bir kenarında..
Paylaşılmamıştır bir çok şey..
Unutulmaz belki ama geri de dönülmez ona..
işte bu AŞK...
Yine o yoldasın.. Papatya tarlasının yanından geçen..
Ve yine bir papatya...
Milyonlarcasının içinde seni çeker..
Gidersin yanına.. Orda kalakalırsın..
O hiç ölmesin diye her şeyi yaparsın..
Tüm gücünle onunla olmak istersin..
Oradan seni koparacak hiç bir güç olmadığına inanırsın..
Ve orda onunla ölene kadar birlikte kalırsın...
işte bu da SEVGİ..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder